Top

Ben bunları yazarken Sen yine uyuyordun

Ben bunları yazarken Sen yine uyuyordun

Bedirhan Gökçe’nin eseri… Maviağaç yayıncılık’tan 2010 birinci basımı… İstanbul kökenli…

Kitabın kapağında, iki tarafta da Gökçe’nin fotoğrafı mevcut, yalnız saydamlaştırılmış ve mor bir renk verilmiş. Arka kapakta görüşler yer almakta tıpkı Amerika kaynaklı kitaplarda olduğu gibi.  174 sayfalık bir şiir/deneme içerikli… Kitabın içinden de minik bir tanıtım içeren ayraç çıktı. Güzel bir ayrıntı bence.

“Helal ekmeğini yediğim babama.
Helal sütünü içtiğim anama.
Minnet ve hürmetle…” diye başlamakta kitaba. Bedirhan Gökçe bu kitapta, tamamen dinleyicilerine ve içli-dışlı olduklarına sesleniyor. Ülkesine de… Ülkesinin insanına da…Çoğunlukla özel şeylerden bahsedip, şiirsellik ile kamusal mesajlar iletmekte. Ama o kadar güzel konulara değiniyor ki! Okumalısınız. Bir oturuşta hem de… Her okuyucusunun farklı yaşlarda olduğuna dikkat etmemiş bir iki yazısında.

Şiirsel dil ile bir yazım… Tıpkı sesini kullandığı zamanki gibi. Okurken; iç seslendirme, sanki şiir okuyormuş gibi ama içten olmalı. Ayrıca gözden kaçırılan imla/noktalama hataları mevcut.Aşağıda belirteceğim gibi… Bazı yerlerde kullandığı tekrarlar çok hoş. Daima bizim sesimizi dile getiriyor. Çok güzel değinimler mevcut. Tek tek numaralarını vermek istedim ama fark ettim ki kitabın tamamı aynı güzellikteymiş. İnsanın okudukça okuyası geliyor. Yazılarında tersini gösteriyor, göstermek istediği karşımıza çıkıyor ve noktalanıyor sonra… Sanki sesi, vurgusu kulaklarımızdaymış gibi oluyor okurken. Başkalarını da düşünen ve bencillik etmeden Onları da yazıları içinde kullanan bir insan.

İlk başlarda kitapta noktalama işaretlerinde hatalar vardı. Sonuna kadar da olmalı bu bir uslüp olsa gerek ama Elif Şafak’ta da olduğu gibi hatalı bir uslüp. Üç nokta ve nokta karışıp gidiyor. Ve editörün gözden kaçırdığı çok çok az hata mevcut. Bir elin parmaklarını geçmez.

Yararlı olması dileğiyle…

No Comments