Top

yunan Tag

  • All
  • Dijital pazarlama
  • Dijital, İyi Şeyler Podcast
  • E-Ticaret
  • Eğitim
  • Growth hacking
  • İnceleme
  • Kişisel
  • Rehber
  • Reklam
  • Sosyoloji
  • Teknoloji
  • Wordpress

Filme dair bilgi almak, forumuna bakmak, görüntülerini izlemek için buraya tıklayın

İmdb’den incelemek içinse buraya tıklayın

Filmi indirmeniz için bağlantı veriyordum ama bu film için vermem. Çünkü emeğe saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum bu film için. Amerikan filmleri için aynı şeyi düşünmüyorum.

Adam Buosdukos’un ve Fatih Akın’ın yazdığı Fatih Akın’ın yönettiği güzel senaryoya sahip bir film. Adam ayrıca filmde başrolde ve film onun çevresinde olup bitenlerle ve kendisiyle ilgili ilginç bir hayat kesiminden görüntüler sunuyor. Hayatınıza ve anınıza biraz da olsa ışık getireceğine inanıyorum.

Zinos, Almanya Münih’te restoran işleten ama restoran derken görünüşle pek uyuşmayan bir yerde şef -yönetici. Restoranın sahibi yani… Sevgilisinin ailesiyle olan yemeğe gidiyor, Neumann adlı arkadaşıyla karşılaşıyor onun ne pislikler yapacağından habersiz, sevgilisi sonra iş için Çin’e gidiyor, Zinos bir kaza atlatıyor ve sigortasız olduğu için de başına gelmedik kalmıyor. Filmde çoğunlukla Zinos belinden sakat. Bu yüzden de buna dair kişilerle karşılaşıyor işiyle ilgilenemiyor vs vs…

Milet’li filozoflardan biridir. O’na göre ilk madde havadır. Hava, sonsuz bir hava denizi olarak evreni kuşatır ve yer de bu hava denizinde düz bir tepsi gibi yüzer.

Anaximenes’in 2 farklı anlayışı felsefeye 2 yeni soluk olarak yerleşmiştir;

1.”bir hava olan ruhumuz -psykhé- bizi nasıl ayakta tutuyorsa, bunun gibi, bütün evreni (kosmos) de soluk ve hava sarıp tutar” diyor. Böylece, ruh kavramı felsefede ilk defa olarak ortaya çıkmış oluyor. Burada ruh, insanın canlı vücudunu ayakta tutan, daha doğrusu bir arada tutan, onu canlı kılan, onun cansız bir yığın olarak dağılmasını önleyen “şey”dir; burada ruh, yaşam diye, canlı vücudu cansızdan ayıran diye anlaşılıyor ve soluk ile bir tutulduğu için, maddi bir şey olarak düşünülüyor tabii.

2. O, ana maddenin canlı olması gerektiğini düşünmekle, “madde” kavramının belirlenmesine doğru önemli bir adım atmış oluyordu. Hava, yoğunlaşma ve gevşemesi ile çeşitli nesnelere dönüşür; genişlemesi ve gevşemesiyle ateş olur; yoğunlaşmasıyla rüzgarlar, bulutlar meydana gelir; bulutlardan su, sudan toprak, yüksek bir yoğunlaşma derecesinde de taşlar meydana gelir. Böylece, ateş, sıvı ve katı -maddenin bu üç ana biçimi- özü bakımından

Yunan felsefesi deyince Hellenizm-Roma felsefesini anlarız. Ve bunu ilk çağ felsefesinde inceleriz ayrıca bu çağa Antik  felsefe de denilir.

Felsefe deyimi, Yunanca Philosophia sözcüğünden gelir. Felsefe, philosophia’nın Arapça’da aldığı biçimidir. Türkçe’ye Arapça üzerinden girmiştir.  Philosophia birleşik bir sözcüktür ve Philia ve Sophia, yani bilgelik sevgisinin birleşiminden oluşmuştur.

Herakleithes Pontikus’a göre bu deyimi ilkin Pythagoras kullanmış. Ve kendisine de filozof (philosophos) dermiş. Çünkü, ona göre sophia, bilgelik, eksiksiz doğru yalnız tanrılara yakışır; insana ise ancak philosophia, yani bilgeliği sevmek, dolayısıyla ona ulaşmaya çalışmak yaraşır.

Yunan felsefesinin tarihi, ilk planda Batı biliminin doğuşunu görmek, öğrenmek demektir.

Yunan felsefesinin ele alıp işlediği konular bakımından gelişmesini, görmek istersek;

1. İlk döneminde Yunan felsefesi hemen hemen bütünüyle dış doğaya, cisimlerin dünyasına yönelmiş olan bir doğa felsefesidir.

2. Bundan sonra insana karşı uyanan ilgi, klasik dönemin geniş sistemlerine yol açmıştır. Bu sistemlerde Tanrı, insan ve doğa, bir düşünce bağlantısı içinde kavranmak istenmiştir.

3. Aristoteles’in kendi felsefesiyle okulunda gelişen ve biriken çok zengin bilgi kadrosu, tek tek bilimlerin bağımsızlığına, her bilgi kolu üzerinde ayrıca çalışmalara yol açmıştır. Bundan sonra, herşeyi, bütün konuları içine almak isteyen bir sistem yerine; aralarında gittikçe ayrımlaşan bilimlerin bir karmaşası geçmiştir. Felsefe